Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü:
Tarih: 2016-08-01 13:30:43 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
El Nedir
el
İsimKolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü
Cümle 1: El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. - Z. O. Saba
Cümle 2: Yalınca bir dağ başında / Ellerime kar yağıyor. - F. HalıcıAracı, vasıta
Cümle 1: Kardeşimin eliyle arkadaşıma mektup yolladım.el
İsim(iyelik ekleriyle veya bazı deyimlerde) Sahiplik, mülkiyet
Cümle 1: Elden çıkarmak.Elimdeki bütün parayı bu eve yatırdım.el
İsimKez, defa
el
İsimİskambil oyunlarında kâğıt atma sırası
Cümle 1: Şimdi el bende.el
İsimYönetim, baskı, etki
Cümle 1: Bu topraklar düşman elinden kurtarıldı. Bu çocuğu bu adamın elinden kurtaracak yok mu?el
İsimBazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü
Cümle 1: Kapı eli.el
SıfatElle yapılan
dilenmek
Cümle 1: Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi? - M. Â. Ersoybaşkasının yardımını isteyecek durumda olmak
bk. kâğıt açmak
tekrarlanan oyunda başlama sırası veya hakkı bende
yazı yazmayı bilmek
düşündüğünü güzel bir anlatımla yazmak
Cümle 1: Saz sanatkârı bütün kedileri sever. Aynı zamanda eli kalem tuttuğundan sevdiği kedilerin bir bir hikâyesini yazar. - H. Tanereli, işe yatkın bir duruma gelmek
bir engel dolayısıyla hiçbir iş yapamaz duruma gelmek
Cümle 1: Düşman askerleri şu tepenin ardından görünüverirse, elin kolun bağlı durabilir misin? - Y. K. Karaosmanoğlu
Cümle 2: Diplomatlarımıza, büyükelçilik ve temsilcilik binalarımıza, tankerlerimize yapılan saldırılara karşı elimiz kolumuz bağlı duruyoruz. - T. Halmanboş, işsiz; çaresiz
çaresiz kalmak
nerede ise olacak, çok yakında olması beklenilen (şey)
"eli tutmaz olsun, eli bir iş göremez olsun" anlamında bir ilenme
karışmış olmak, gizli bir ilgisi bulunmak
Cümle 1: ...şu hâlde Sırrı Bey'i Ahmet Samim'in ölümünde de eli olanlardan saymak lâzım geliyordu. - Y. K. Karaosmanoğlueline para geçmek
silâh kullanabilen
vazgeçmek
düşünceli, kaygılı
Cümle 1: ...biraz küskün, daima eli şakağında. - Y. Z. Ortaçbir işi yapmaya gönlü razı olmamak
Cümle 1: Temiz yere kolay çöp atamazsınız. Eliniz varmaz. - H. Tanereli o işe alışık, becerikli
eli alışmak
Cümle 1: Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı; ikide bir düşürürdü. - R. H. Karayyüzüne bakılır, güzelce
Cümle 1: Bu dövizsizlik ortasında bile yine eli yüzü düzgün uluslar arası bir festival kotaran... - H. Tanerbk. elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi
bakımı, gözetimi altında
egemenliği altında, yetkisinde
parasının, varlığının hepsi
o şeye sahip bulunmak
görevinden uzaklaştırılmak
Cümle 1: Sorumluları tespit edildi, işten el çektirildi. - M. Ş. Esendalbüyütülmek, bakılmak
Cümle 1: Çocuklar Nimet Hanım adında bir kadının elinde büyüdüler. - R. N. Güntekineğitilmek, bilgi, görgü ve terbiye sahibi olmak, yetiştirilmek
Cümle 1: Üstadım, ben sizin elinizde büyüdüm, sizden feyz aldım. - F. F. Tülbentçibirinin bakımında, yönetiminde olmak
bir şey satılmayıp sahibinde kalmak
isteyince o işi yapabilmek
iradesi dışında bulunmak
Cümle 1: Elinde olmadan başını kaldırdı ve göz göze gelince de konuşmak zorunda kaldı. - T. Buğrayapar, bilir, bulundurur
Cümle 1: Elinde güzel bir mesleği var.kendi tekelinde bulundurmak, başkalarına kaptırmamak
bir malı satmayıp bekletmek
yüzünden,... -den dolayı
Cümle 1: Yandım çavuş yandım senin elinden. - Halk türküsüçaresizlikten veya yeteneksizlikten bir iş yapamamak
Cümle 1: ...matbu kâğıtları doldurmaktan başka elinden bir iş gelmez, sorulmadıkça kendiliğinden konuştuğu görülmezdi. - R. H. Karayistemeyerek birini yaralamak veya öldürmek
Cümle 1: Belki elinden bir kaza çıkar diye evine girmeye cesaret edemezdi. - Y. K. Karaosmanoğlubirisi tarafından yapılmak
Cümle 1: Duvarında, tavanında usta bir ressam elinden çıkmış manzara, meyve resimleri, çeşitli nakışlar... - B. R. Eyuboğluustaca hazırlanmak üretilmek
Cümle 1: Daha sonraları marangoz elinden çıkmış bir kütüphanem olduğu vakit de oynarken içine girebilecek kadar küçüktüm. - H. C. Yalçınalkışlamak, tempo tutmak
Cümle 1: Bir köylü oturduğu yerde cura çalıyor, birkaç delikanlı etrafında el çırparak, ayak vurarak türkü söylüyorlardı. - R. N. Güntekinbirini çağırmak için ellerini birbirine vurmak
yapabileceği bütün kötülükleri yapmak
Cümle 1: Düşüncesini en iyi biçimde anlatabilmek için elinden geleni ardına koymamıştır. - S. Birselgücünün yettiğini yapmak
Cümle 1: Hasan Ağa dal gibi kızı şişmanlatmak için elinden geleni yapmıştı. - Sait Faik Abasıyanıkyapabilmek
Cümle 1: Dikiş elinden geliyor, otur kendin dik! - M. Ş. Esendal
Cümle 2: Nesir az çok benim de elimden geldiği için midir nedir kabul edemiyorum şiirden güç olduğunu. - N. Ataççaresizlikten, başka türlü yapamamak
Cümle 1: Sana yol vermek zorundayım, üzülüyorum, ama başka türlüsü elimden gelmez. - A. İlhanher şeyi becerebilmek
çabuk iş görememek
becerikli, hünerli olmak
cinayet işlemek
Cümle 1: Kırk kanını Allah'a affettirmeğe çalışırken kazara, elinden yeni bir kan çıkmıştı. - Ö. Seyfettinbirinden kaçmayı başarmak
yardım etmek; kayırmak
kullanımı veya mülkiyeti bir kimseden başka bir kimseye geçmek
elinden çabuk iş çıkmayan
bir işin veya yerin yönetimini emri altına almak
bir işi kendi yapmaya başlamak
birine çok yalvarmak
her türlü ayak hizmetlerini yüksünmeden yapmak, hamarat olmak
bir kimsenin yardımıyla geçinmek
Cümle 1: Bir senedir burada oturuyorlar, o küçüğün eline bakıyorlar. - P. Safane getirdi diye gözlemek
yaşlı bir kimse, birini, çocukluğundan beri çok yakından tanımak
egemenliği, buyruğu altına girmek
Cümle 1: Kale düşman eline düştü.yakalanmak
Cümle 1: Haydutların eline düştü.birine muhtaç olmak
Cümle 1: Elbet bir gün elime düşersin.rastlamak, tesadüf etmek
Cümle 1: Çocuk iyi bir öğretmenin eline düştü.(kız için) namuslu olmak
her türlü kötülükten uzak olan, dürüst
çok yalvarmak
hiç kullanılmamış, dokunulmamış
saflığı bozulmamış
imkân bulmak
Cümle 1: Hazır fırsat geçmiş eline, hiç öyle mi konuşulur?kazanmak, edinmek, elde etmek
Cümle 1: Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üretcinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır. - Anayasa
Cümle 2: Evi sattım, elime bin iki yüz lira kadar bir şey geçti. - Ö. Seyfettinrastlamak, bulmak
Cümle 1: Eline geçen her kitabı okur.yakalamak
Cümle 1: Bu mektuplardan birkaç tanesi elime geçti. - R. H. Karayondan başka yardım edeni olmamak, yalnız ona muhtaç olmak
el emeği ile güzel bir şey yapana söylenen bir övgü sözü
değerce ondan çok geride
karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek
Cümle 1: Bir şey demeden mektubu elime tutuşturdu.gerektiği gibi bir işi yapamamak, başarısız olmak, becerememek
uğramaz olmak
uğraşmamak, ilgilenmemek
Cümle 1: Ben artık öyle şeylerden elimi ayağımı çektim. - O. C. Kaygılı"çok yalvarırım" anlamında kullanılır
(kâğıt veya okey vb. oyunlarda) elindeki kâğıdı veya taşı, oynayanlara belli edecek biçimde sözle veya işaretle açıklayıp oynamak
elde bulunan her şeyin tükendiğini anlatır
Cümle 1: Balya'da beş on lira kazanmıştı... Onları da yedik, el elde baş başta. - R. N. Güntekingerekli tedbiri zamanında almak
Cümle 1: Aman elinizi çabuk tutun, yılanın başı küçükken ezilmeli. - Y. Kemalo şeyle ilgisini kesmek
Cümle 1: Odasına kapandı, aylarca dünyadan elini eteğini çekti. - R. H. Karayöldürmek
bir şey yapamayacak duruma getirmek
gelirken hiçbir armağan getirmemek veya bitirmeye gittiği işten sonuç almaksızın dönmek
(ortada görünmemesi gereken kimse) pervasızca, kimseden çekinmeden dolaşmak
Cümle 1: Bütün memleketi, elimi kolumu sallayarak serbest ve rahat dolaşmağa başlamıştım. - Y. K. Karaosmanoğlugazel veya türkü söylemek için elini kulak kepçesinin arkasına koymak
Benzer Kelimeler
el adamı el âlem el alışkanlığı el arabası el ayası el bezi el birliği el bombası el çabukluğu el çantasıTarih: 2016-08-01 13:30:43 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
El Ne Demek: Eloğlu..
Yorum Yapx